İş ve yaşam arasında doğru dengeyi bulmak zor, ancak birçok işveren bu görevi biraz daha kolaylaştırmaya yardımcı oluyor. Esnek zaman, sıkıştırılmış bir çalışma haftası ve uzaktan çalışma da dahil olmak üzere işyerindeki iş esnekliği hakkında bilgi edinmek için bu makaleyi okuyun.
İş Esnekliği
İyi bir iş / yaşam dengesine sahip olmak çoğu insanın değer verdiği bir şeydir. Birçok çalışan için, dokuzdan beşe kadar olan iş saatlerinde verimli olamazlar. Buna ek olarak, günümüz kuruluşlarının birçoğu çalışanlara dostane çalışma seçenekleri sunmanın faydalarını gerçekten fark etmeye başlıyor. İşverenler, teknolojideki ilerlemelerin yanı sıra bu ihtiyaçlar konusunda artan bir farkındalığın kaliteli çalışanları cezbetmelerine ve elde tutmalarına yardımcı olduğunu buluyor.
Bu durum bireyleri ve dışarıdaki ilgi alanlarını ve ihtiyaçlarını karşılayarak, iş esnekliği yaratmak için alternatif çalışma programları kullanılır. Bazıları için, iş paylaşımı (veya eşleştirme) gibi yarı zamanlı çalışmalar en iyisidir. Kimi çalışan için tam zamanlı çalışma yerine, haftalık çalışma saatleri sıkıştırılmış ya da evden çalışmak gibi stratejiler söz konusu olabilir. Çalışanlara işlerini ne zaman ve nerede yaptıkları konusunda esneklik sunmak, hem çalışan hem de kuruluş için birçok faydası olan bir işyeri uygulamasıdır.
Esnek Zaman ve Sıkıştırılmış Çalışma Haftası
Yaşamlarımız üzerinde daha fazla kontrol sahibi olmayı dilediğimiz birçok şey var ve zaman kesinlikle çoğumuz için onlardan biri. Esnek zaman yani Flextime çalışanlara çalıştıkları saatleri belirleme ve kontrol etme fırsatı verir. Esnek zamanın bir biçimi sıkıştırılmış bir çalışma haftasıdır. Bu, çalışanların standart 40 saatlik programlarını beş günden az bir çalışma haftasında çalışmalarına olanak tanır. Örneğin, bir çalışan 10 saatlik dört gün veya 12 saatlik üç gün çalışabilir. Bu seçenek, tam zamanlı bir işin gelirini korurken çalışanlara işten bir iki gün daha fazla izin verir ve aynı zamanda onları o günlerde işe gidip gelmekten kurtarır. Birçok insan işlerini yapmak için fazladan bir gün geçirmekten mutlu olur, hafta sonlarını boş zamanlarına bırakır; Bununla birlikte, fazla günler olsa bile, uzun çalışma günleri kesinlikle yorgunluğa ve tükenmişliğe yol açabilir. Bununla birlikte, uygun şekilde eşleştiğinde, kuruluş düşük devamsızlıktan ve gelişmiş performanstan yararlanır.
İş Paylaşımı veya Eşleştirme
Bazı işler iki kişinin yardımıyla daha iyi tamamlanır. Eşleştirme olarak da bilinen iş paylaşımı fikri, tam zamanlı bir işi iki çalışan arasında bölerek bunu yapar. Çalışanlar, esas olarak, çalışma saatlerini iki çalışan arasında paylaşarak işi ‘paylaşır’; bir çalışan günün, haftanın veya ayın ilk yarısında çalışır ve diğer çalışan ikinci yarısından sorumludur. Örneğin, Ezgi ve Sezgi tam zamanlı bir resepsiyon görevlisinin işini paylaşırlar, ancak Ezgi’nin çocukları vardır ve Sezgi’nin önemsediği yaşlı bir annesi vardır. Ezgi ve Sezgi’nin sadece yarı zamanlı bir program için yeterli zamanı var. Ezgi’nin çocukları olduğu için, okuldan döndüklerinde onlarla evde olması gerekirken, Sezgi’nin hemşire gelene kadar sabah erkenden annesiyle birlikte olması gerekir. Bu nedenle, Ezgi resepsiyonist vardiyasının ilk dört saatini çalıştırabilir ve Sezgi ikinci yarısını çalıştırır. Organizasyon iki kalifiye çalışandan faydalanmış olur.
Uzaktan çalışma nedir?
İşverenlerin iş esnekliği sağlamanın en hızlı büyüyen yollarından biri uzaktan çalışmadır. Uzaktan çalışma bir çalışanın çalışma saatlerinin çoğunu veya bazı durumlarda evden veya ofis dışındaki başka bir yerden çalışmasına izin verir. Çalışanlar, kişisel ev ofislerinin rahatlığında ofise bilgisayar, faks, telefon veya başka bir mobil cihaz aracılığıyla bağlanabilirler. Birçok durumda, uzaktan çalışma, işçiyi belirli bir saat programı çalışmak zorunda bırakmaz. Buna ek olarak, birçok telekomünikasyon şirketi, iş kıyafetleri giyme, işe gidip gelme veya müşterilerle ya da amirlerle doğrudan, yüz yüze iletişim kurma konusunda endişelenmek zorunda değildir (belki de ara sıra video konferans dışında). Uzaktan çalışma, çalışanların işten zaman ayırmak zorunda kalmadan daha fazla kişisel sorumlulukları yerine getirebilmeleri için daha fazla esneklik sağlar; ancak, bazı uzaktan çalışanlar tecrit duygularını ifade ederler. Doğrudan denetime veya eğitime ihtiyaç duymadan yüksek düzeyde verimlilik gösteren ve öz disiplinli çalışanlar, uzaktan çalışma için en uygun adayları yaparlar. Uzaktan çalışma, kendi patronları olmayı seven ve esnek bir iş gününe sahip olmanın avantajlarından yararlanan çalışanları motive etmenin harika bir yoludur. Kuruluş, artan üretkenlikten ve çalışan iş istasyonuyla ilgili daha düşük maliyetlerden yararlanmaktadır.
Makale Özeti
Hadi gözden geçirelim. İş esnekliği, işverenler tarafından çalışanlarına tipik dokuz ila beş çalışma programına alternatifler sunmak için kullanılır ve böylece çalışanın iş ve yaşam arasında daha iyi bir denge kurmasını sağlar. Flextime çalışanlara çalıştıkları saatleri belirleme ve kontrol etme fırsatı verir.
Esnek çalışma sürelerinden biri, bir çalışanın standart 40 saatlik programını beş günden az bir çalışma haftasında tamamlamasına izin veren sıkıştırılmış çalışma haftasıdır. Örneğin, bir çalışan 10 saatlik dört gün veya 12 saatlik üç gün çalışabilir.
Eşleştirme olarak da bilinen iş paylaşımı, tam zamanlı işi iki çalışan arasında böler. Çalışanlar esasen saatleri iki çalışan arasında bölerek işi ‘paylaşır’: bir çalışan günün, yarının veya ayın ilk yarısında çalışır ve diğer çalışan ikinci yarısından sorumludur.
Uzaktan çalışma evden veya ofisten bazı diğer konum dışarıdan, bazı durumlarda kendi çalışma saatlerinin çoğunluğunu ya hepsini işe bir çalışan sağlar. Evden çalışma, işçiyi belirli bir saatte çalışmak, iş kıyafetleri giymek, ofise gitmek ve müşterilerle ya da amirler ile doğrudan, yüz yüze temas kurmaktan kurtarır. Çalışanlara işlerini ne zaman ve nerede yaptıkları konusunda esneklik sunmak, hem çalışan hem de kuruluş için birçok faydası olan bir çalışma uygulamasıdır.
