Bu iki bölümlük dizinin bir bölümünde belirtildiği gibi, pazarlama göründüğü kadar kolay değildir ve basit bir ders kitabı tanımı adaleti yerine getirmez. Bir yandan, pazarlamanın bir organizasyon üzerinde yapabileceği önemli etkilere sahibiz. Ancak diğer yandan bir kuruluşun uygulamaları ve kültürü de pazarlama sürecini etkileyebilir. İlişkiye iki yönlü bir etkileşim olarak bakmayı tercih etmemiz gerekmektedir.
Aşağıda, bir kuruluşun pazarlamayı etkileyebileceği üç yolu ve bazı basit en iyi uygulamaların gelecekte size nasıl büyük ölçüde yardımcı olabileceğinin altını çiziyorum.
1. Veri ve Kayıt Tutma
Şirketinizin ne kadar iyi veri depoladığı ve topladığı, pazarlama kampanyanızın ne kadar iyi performans göstereceği konusunda büyük bir faktördür. Bu veriler, bölümlere ayrılmış e-posta listelerini, iletişim bilgilerini, yazılım programlarının şifrelerini, müşteri ilişkileri yönetimi (CRM) erişimini, sosyal medya sahipliğini, yaratıcı varlıkları ve listeyi içerir.
Bu tür bir kayıt tutma, doğru yapıldığında sahada harcanan süreyi en aza indirir. Temelde şifre tutma mekanizmalarının güncel tutulmamasından kaynaklanan potansiyel müşteriler veya mevcut müşterilerle birçok gecikme yaşanır. Çoğu zaman, şirketin Facebook’unu işleten eski bir çalışanın kişisel hesabına eklenmiş olan Facebook şifresi vardır ve bunlara erişme konusunda sorun yaşanır. Ya da e-posta pazarlama bireyleri artık orada çalışmıyor ve veritabanlarına erişememe sıkıntıları olabilir.
İyi haber şu ki, bu en iyi uygulamaları uygulamadıysanız bile, bugün başlayabilirsiniz. Verilerinizi toplayarak ve bölümlere ayırarak, pazarlama ekiplerinin işlerinde önemli ölçüde daha iyi olmalarına izin verirsiniz ve bu nedenle, şirket içinde daha iyi görünmenizi sağlar. Tüm verilerinizi içeride bulundurmak çok önemlidir. Unutma, çalışanlar gelir ve giderler, ancak değerli giriş bilgilerinizi kaybetmek istemezsiniz.
2. Ürün Farklılaşması ve Eşsiz Satış Önerisi
Eşsiz satış teklifiniz (USP) nedir? Her ne kadar bu soruyu işinize başlamadan önce cevaplanması gerekse de, müşterilerin çoğu zaman bu görüşü kaybetmesine şaşırmıyoruz. Bu hem küçük işletmeler hem de büyük kuruluşlar için geçerlidir. Küçük işletme sahipleri, işlerini ayakta tutmak veya işletmeleri büyütmek için mücadele ederken, büyük kuruluşlardaki yöneticiler genellikle onları kurumun özünden uzaklaştırabilecek daha bürokratik durumlarda yakalanırlar.
Ajans açısından bakıldığında, bu basit ancak derin soru, yaratıcı tasarımdan başlık ve vücut kopyasına kadar her şeyin katalizörüdür. Görev tanımınızı kuruluşunuzla tekrar gözden geçirmenizi öneririz – sık sık olmasanız da, kesinlikle bir pazarlama kampanyasına giriş yapmadan önce.
3. Sıkı Geribildirim Döngüsü
Pazarlama, tüketiciye olan yakınlığından dolayı organizasyonda öncü bir motor haline gelmiştir. Ajans ve organizasyon arasındaki bu iki yönlü yol, her iki tarafın da diğerlerinin ihtiyaç duyduğu bilgilere ulaşmasını sağlamak için en yumuşak zeminle kaplanmalıdır.
Endüstrinizi herkesten daha iyi tanıyorsunuz ve her gün yabani otların içindesiniz. Burada iki ana soru var:
a. Geçmişte nitelikli ilanların nasıl geçti?
b. Müşterilerinizin size anlattıkları ana ağrı noktası nedir?
Pazarlamacıların bu iki sorunun yanıtlarından elde edebileceği kapsamlı bilgi paha biçilmezdir. Bir kuruluş ile pazarlamacıları arasında sıkı bir geri bildirim döngüsü sağlamak, yalnızca güçlü kampanya hedefleri belirleyemez, aynı zamanda performansı önemli ölçüde etkileyebilecek bir zamanda değişiklik yapmanızı da sağlar.
Veride ve kayıt tutma noktasında belirtilen önerileri alarak, başlangıçta başarılı olmak için otomatik olarak hazırlanacaksınız, çünkü bu son derece zaman alıcı bir zorluktur. İletişim noktalarının iyi aydınlatılmasını sağlamanın bir başka yolu da kuruluşunuzda belirli bir temas noktası belirlemektir. Hayati soruların yanıtlanması gerektiğinde pazarlama ekibini doğru yöne doğru yönlendirebilen özel bir kişi bulunmalıdır. Bu bir zaman oyunudur ve ne kadar az olursa o kadar iyi olur.
Bu iki bölümlü diziyi tamamlayabilmek için, sürecin iki yönlü bir etkileşimde olmasının önemini vurgulamak isterim. Çalışanlarınızın dahili olarak ne yapabileceğini öğrenin, verilerinizi ve şifrelerinizi doğru bir şekilde toplayın ve belirlenmiş bir irtibat noktasına sahip olun. Pazarlama, tüketicinize en yakın organizasyon koludur. Ve daha müşteri odaklı bir yaklaşıma izin vermek için, kendi iç ekibinizin veya tercih ettiğiniz kurumun söylediklerini yakından dinlemelisiniz.