İşletmelerin neden sadece daha fazla satış yapmak yerine fiyatlarla bu kadar oynadığını hiç merak ettiniz mi? Öyleyse satış maksimizasyonu hakkında bilgi edinmek isteyebilirsiniz. Bu iş yaklaşımına ve bazı artı ve eksilerine bir göz atalım.
Satış Maksimizasyonu Nedir?
Kısa bir süre önce restoranda servis edilecek yeni bir alkolsüz içki sunmayı düşünen bir restoran sahibi olduğunuzu varsayalım. Müşterilerin bunu seveceğini biliyorsunuz, ancak onları denemeleri için bir yola ihtiyacınız var. Ücretsiz örnekleri verebilirsin, ama ne kadarını vermeyi göze alabilirsin? Bu ürünü para kaybetmeden olabildiğince çok müşteriye ulaştırmanın bir yoluna ihtiyacınız var. Bu, satış maksimizasyonunu kullanmanız için harika bir fırsattır.
Satış maksimizasyonu, işletme zarar görmeden mümkün olan en fazla satış gelirini elde etmek anlamına gelmektedir. Oldukça mantıklı bir iş yaklaşımıdır. Sonuçta, işletmeler genellikle mümkün olduğunca az maliyetle mümkün olduğunca fazla gelir elde etmek ister ve bu da daha fazla kar elde edilmesini sağlayabilir. Restoranınızda satış maksimizasyonunu kullanmanın bir yolu, yeni ürününüze bağlanana kadar müşterilere yeni içkinizi maliyetine sunmak olabilir. Ardından, kâr elde edene kadar fiyatı bir seferde biraz arttırırsınız.
Baumol’un Satış Gelirleri Teorisi Maksimizasyonu
Baumol’un satış geliri maksimizasyonu teorisi Amerikalı iktisatçı William Jack Baumol tarafından yaratıldı. Bir şirket bir mal veya hizmet için kabul edilebilir bir kar seviyesine ulaştığında, hedefin satışlardan elde edilen geliri artırmaya odaklanmak için artan kardan uzaklaşması gerektiği teorisine dayanır. Teoriye göre, şirketler bunu daha fazla üreterek, fiyatları düşük tutarak ve ürün talebini artırmak için reklama yatırım yaparak yapmalıdır.
Buradaki fikir, bu satış geliri maksimizasyonu modelinin uygulanmasının şirketin genel itibarını artıracağı ve daha yüksek uzun vadeli kârlara yol açacağıdır. Teorinin bir işletmenin her yönüne, hatta çalışanların moraline değdiği söylenir. Sonuçta, çalışanlar artan gelir nedeniyle başarılı bir şirket için çalışıyormuş gibi hissettiklerinde, daha yüksek miktarda ve kalitede ürün ve hizmet sunmaları muhtemeldir. Gelir artışı ile birlikte çalışanlar için daha fazla kazanç sağlayan kâr artışı gelir.
Örneğin, yeni içeceğinizi düşük bir fiyata sunarak müşterileri ürüne ve restorana çekersiniz. Fiyatı yavaşça bir kâr noktasına yükselttikten sonra, odağınızı kârdan ziyade gelirinizi artırabilirsiniz. Müşteriler, düşük fiyatlar konusundaki itibarı nedeniyle restorana sadık kalacaklar ve muhtemelen diğer menü öğelerini satın alacaklar. Kârları reklama yatırırken, müşterilerin akışı ve geliri de uzun vadeli kârlar artmaya devam edecektir.
Satış Maksimizasyonu Düşüşleri
Satış maksimizasyonundaki düşüşler hissedarlara aittir. Hissedarlar, Baumol’un satış geliri maksimize etme modelinin ana odak noktası olmayan kar üzerinde yoğunlaşma eğilimindedir. Ve düşük kar marjları olduğunda, hissedarlara derhal ödeme yapmak için daha az para olabilir.
Firmanın büyüklüğü, satış gelirini maksimize etme modelinin ne kadar iyi çalıştığını da etkiler. Örneğin, işletme büyüklüğü genellikle çalışan ücretiyle bağlantılıdır. Bir şirket, iş büyüklüğünün getirdiği sınırlamalar nedeniyle çalışan ücretini artıramazsa, teori çalışanlar için kazançların artmasına neden olmaz.
Makale Özeti
Satış maksimizasyonu, işletme zarar görmeden en fazla satış gelirini mümkün kılmaya odaklanan bir iş yaklaşımıdır. Baumol’un satış geliri maksimizasyonu teorisi, satış maksimizasyonunu kullanmak için bir model çizmektedir. Bir şirketin bir kâr noktasına ulaştıktan sonra, daha fazla üretim yapması, fiyatları düşük tutması ve ürün talebini artırmak için reklama yatırım yapması gerektiğini savunuyor. Buradaki fikir, yalnızca kâr üzerine odaklanmak yerine geliri artırmaya odaklanmaktır. Satış maksimizasyonu başarılı bir iş yaklaşımı olabilir, ancak her şirket için ideal değildir ve hissedarlar tarafından her zaman tercih edilmez.